Kayıtlar

Eylül, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Fütürist Manifesto - çeviri

Fütürist Manifesto (Manifesto del Futurismo) 1  Tehlikenin aşkını şakımak istiyoruz, enerji ve aceleciliği huy edinmeyi. 2  Şiirimizin temel esasları cesaret, cürret ve isyan olacaktır. 3 Edebiyat bugüne kadar uyuşuk bir hareketsizliği, çoşkuyu ve uykuyu yüceltti. Saldırganlığın, ateşli uykusuzluğun, iki kat yürüyüşün, tehlikeli bir sıçrayışın, bir tokatın ve yumrukla vurmanın akımlarını yüceltmek istiyoruz. 4  Dünyanın ihtişamının yeni bir güzellikle zenginleştiğini ilan ediyoruz: süratin güzelliği. Nefesi patlayan yılanlar gibi koca tüpler, bir yarış arabasının kaputunu süslüyor.. mitralyöz ateşinde ilerleyen, gürleyen bir araba Samothrace Zaferinden çok daha güzel. 5  Tekerlekteki adamı şakımak istiyoruz, dünyadan geçen ideal eksen, kendi kendini fırlattı yörüngesinden. 6  Şair, ilkel esasların hayran bırakır şevkini arttırmak için kendini sıcakça, cazibesiyle ve savurganlığıyla harcamalıdır.. 7  Güzellik yalnızca çatışmadan doğar. Saldırgan bir karakteri olmayan hi

(yarıda bırakıldı) webber üzerine sözler

              "Survival of the Fittest", "Protestant ahlakı " ve teknokapitalizm ü zerinde bir iki g ö r ü ş. Survival of the Fittest, yani en "uyumlu" olanın (g üç l ü değil bakınız) hayatta kalmaya en uygun olan olmasıdır. Doğanın karakterine bakıp ona uyumlu olmanın y ö ntemini belirleyeceğim. Doğanın esas makrobiyolojik karakteri, karbonhidrat k ö kenli basit polimerlerden meydana gelir. Bitkiler, ot ç ullar en fazla pop ü lasyonu barındıranlardır. Onların bu karakterleri, evrimlerini olduk ç a yavaşlatırken t ü rlerinin hayatta kalma şansını olduk ç a arttırır. "T ü rlerini" diyorum. Bireyler ö lebilir. Ancak soyu t ü kenenler devasa hayvanlar, androjenik bir anabolizm y ü r ü ten o yırtıcı et ç il hayvanlardır. Unutmayın, "ormanların kralı" yaşadığı vakit en g üç l ü d ü r savan'da. Ama aslanlar birbirleri ile rekabet ederler, birbirlerini elerler ve ilerleme g ö sterir toplulukları. Kurtlar s ü r ü halinde yaşamayı Sibir

zaman akıyor

  Zaman akıyor:             —Ne hakla kızacağım sana, zamandır beni parçalara bölen. —O zaman ki ne zaman döner?             —Bir unutulmuş anıdır işte o ağaçlar, ağaçları yaratan taşlar beni. Ne öfkedir sabaha kalan, ne de kaybın mâtemi. —Ne mâtem kalmış ardında, ne öper beni suskun hava.             —Bir küçük öpücük, biraz anne sevgisi, aldı aklımı başımdan. Yaşadıklarımız kadar var mıdır dünyayı yaşatan? Ne döner o, ne de ağlar; ne buruşturur yüzünü, ne de sular akar artık alnından: ey tatsız dünya, sensin beni yollayan, 7 kat cehennemde beni arayan! —Dur, yıkılma! Sen değilsin suçlusu, ne demektir bu, sen değilsin, değilsin!             —Küçük kız, gördüm ben tebessümü yüzünde. Denizin karşısında, güneşin altında, o yeter bana artık! —Zaman akıyor...             —Umarım ki verecek bana mağlubiyeti, biraz süslenmiş pembe kurdelelerle. Yeni bir bahardır o gönlümde, suskun ve küçük hâlâ içimdeki. Doğum günleri ve cenâze, budur günlerin aynı kaderi. —Yapraklar buru