gece

 ne oldu birden, neden titrediniz?

oynaşıp durmayın!

düğün mü var, şenlik?

neden titrediniz sokak lambaları?

bildiğiniz bir şey mi var?


uzun bir şerit uzanıp gidiyor,

sahibi belirsiz, ama mutlak benim.

ne yaşanıyor,

kim giriyor, kim çıkıyor, 

kim seviyor..

manası yok!

sadece biraz titrek bir ses,

titrek bir soru:

"yardım edebilir misin sarhoş olana,

sorduysam da böyle ama sorumu başka anla"

miyav miyav diye geldi sonra,

hınçlaşmış, çocuklaşmış, gülünç bir kedi.

tırmaladı beni kolumdan, yüzüme kadar çizikler,

ama zamanım bol benim, onun için başarısız geçtiler.


gecenin sabahında,

miyavlar duymak istemiyorum.

belki ince bir güzellik tınısı,

hafif bir güney esintisi

ve onun nazları.

kıvrılsa hayatın eğriliğinde,

yalnız benimle doğrulsa..?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Özne, iktidar ve sınıf.

Berhard Reichenbach - KAPD’de Geriye Bakış (çevirim)