Kayıtlar

Özne, iktidar ve sınıf.

  1-       Herhangi bir etkide bulunana, bir kuvvet sahibidir deriz. Bir şeyi değiştirmeye kabilse, bu bir şekil değişikliği olabileceği gibi direnç veya tepki kuvvetini tetiklemek ile de olur, kuvvet barındırır, veya insan gözünde kuvvetten başka bir şey değildir. 2-       Kuvvetten başka bir şeye sahip olmayan, kendi başına kuvvet olan, bunu neye borçlu olduğunu açık etmez. Bunu ‘anlamak’ insanî bir eylemdir, anlaşılacak olan evrensellik barındırmaz, anlaşılanın da kuvvetini inananlardan alan bir uygulama kuvveti olur. Pek çok fikir, kuvvetlerini böyle bulur. 3-       Kuvvetini inananlarından bulan fikirler, soyut ve ayakları yere değmeyen şeyler düşünce dünyasındaki iktidarı kurarlar veyahut ele geçirirler. Bu onların birinci eylemidir, varolmak için güç gereklidir denir, zira varolan güçlüdür. Gücünü iktidarında üretir ve gücü iktidarını üretir. 4-       Böylece varolmayı ele geçirenler, kendileri için ele geçirilmesini beklemiş olur. Marangoz doğanın insandışılığını yenerek
Cabaret, ihale, voltaire, olta; dans, dans, decadence Anlaşılmak bir mesele değil o zaman Yıldızlar baş aşağı döndüğünde Dairenin ucu elimi kestiğinde Ben de elbet olacağım cabaret, ihale, voltaire, olta; dans, dans, decadence Ve bir kuş uçuracağım, kanatları çelikten Nefesinden benzin dumanı Patatatatata diye ötecek Yarıp geçecek hayal alemlerini Bir sürü bombalar atacak Uykulu güzellerin rüyalarına Bir sürü tehditler savurarak Ve büyük zalimlikle Büyük bir adaletin rüyasını görenlere Pek adilce, acı bir ölüm sunacak İşte bu kuş: cabaret, ihale, voltaire, olta; dans, dans, decadence Ve eylülde gelecek bu kuş Henüz güneş batmamışken Soğuk gelecek diye yalan söylerken Usulca yanaşacak, sokulacak yanıma Sarılmak için açacak kanatlarını Göreceğim altına diktiğim bombaları Ve sesleneceğim “uyan kuş, uyan. 11.51, uyan..”

moi contre eux

  moi contre eux               Kendilerini hep vardılar sanıyorlar. Sanki dünde de varmış gibi, yarını da görmüş geri gelmiş gibi. Namaz kılmamaktan, allah oldular. Namaz kılmaktan da kul-üstünde-kul olanları var. Eğlenceli adamlarsınız, gülmezsiniz, ağlarsınız, zırlarsınız, dua edersiniz, oturursunuz, okursunuz. Okuyan, yazan adam kadar eşşeği nadir görülür. Eşektir —eğer yalnızca bir eli kalem bir eli kitapsa, ama iki kat eşektir— eğer oyunu anlamamışsa.            Stalin büyük oyuncuydu, kahkahalara boğuldu —Stalin küçük oyuncuydu. Elleri çok kalem tutardı, bürokrasi kalemleri, bürokrasi kağıtları, gözleri fırıl fırıl oynardı. Ama Stalin’in habis bir ağrısı vardı, migreden daha acı, onu geceleri uyutmazdı. Stalin’in gangster filmi sevdası da vardı, sahi banka da soymuştu Gürcistan’da bir iki kere. Stalin’in neydi ağrısı? Hücreleri birer birer ne istiyordu ondan, çelikten yürek miydi sahiden? Stalin’in bolşevikliği, kesinlikle bolşevik değildi. Lenin gibi değildi, Lenin imanl

Marx'ın Arnold Ruge'a Mektubu (çeviri) ve Yorumum

  “Öyle ki, eleştirimizi politikanın eleştirisi olarak belirlemekten, siyasette bir tarafı tutmaktan, örneğin, gerçek (reel) mücadelelere girmekten ve kendimizi onlarla ifade etmekten hiçbir şey bizi alıkoyamaz,. Bu, dünyanın önüne yeni doktriner prensiplerle çıkıp “İşte hakikat, diz çökün önünde” demeliyiz anlamına gelmez. Dünyanın zaten varolan prensiplerinden, yeni prensipler geliştirmeliyiz anlamına gelir. Şunu dememeliyiz: Mücadelenizi bırakın, bunlar bayağı aptallıklardır; izin verin de size hakiki mücadele(seferberlik)-sloganlarını verelim. Bunun yerine, dünyaya, basitçe, neden mücadelede olduğunu ve bu [mücadelenin] bilincinin istense de istenmese de elde edinilmek zorunda olduğunu göstermeliyiz. Bilincin reformu, dünyayı kendi bilincine vardırmaktan, “kendinin-rüyasından” uyandırmaktan, kendi eylemlerini ona açıklamaktan ibarettir. Bizim tüm meselemiz, Feuerbach'ın din eleştirisi gibi, dini ve politik sorunları insanın kendi-bilincinde olan biçimine tercüme etmektir. Progr

Savaş ve Sol

              Kuzeydeki savaşın haklılığı, kendi başına komünizmin dışında bir sorudur. Aynı zamanda Ukrayna’nın savunması ve Rusya’nın agresyonu da kendi başına komünizmin ilgi alanı içinde değildir. Bir yıldan fazla süredir süren bu komedi, fiyasko, politik anlamının dışında bir trajedidir. Bunu reddetmiyoruz.               Savaşın motivasyonu, bir sınıf-savaşının motivasyonudur. Ama bizim sınıf savaşımızın değil, Rus oligarşisi ile Batı’nın burjuva-politik yığının, onun endüstriyalist organlarının; Çinin sosyal-emperyalizm deneylerinden biri olarak, Bay Dolarla Xi Jinping’in Avrupa üzerinde oynadıkları, proxy-war deneyimidir. “(...) Tarih haklılaştırılmamıştır, yalnızca gözlenmiştir.”*, biz de bunu savunuyoruz. Ukrayna veya Rusya mı haklı, Zelensky faşist mi, Putin gözü dönmüş bir otokrat mı sorusu komünist düşüncenin dışındadır. Savaş, savaştır, Ukrayna’da olanın kendisi bir totolojidir, bu bizim çelişkimiz değil. Savaş gerçekten de savaştır, bir anlamı olmadan, yeniden başa d

gece

 ne oldu birden, neden titrediniz? oynaşıp durmayın! düğün mü var, şenlik? neden titrediniz sokak lambaları? bildiğiniz bir şey mi var? uzun bir şerit uzanıp gidiyor, sahibi belirsiz, ama mutlak benim. ne yaşanıyor, kim giriyor, kim çıkıyor,  kim seviyor.. manası yok! sadece biraz titrek bir ses, titrek bir soru: "yardım edebilir misin sarhoş olana, sorduysam da böyle ama sorumu başka anla" miyav miyav diye geldi sonra, hınçlaşmış, çocuklaşmış, gülünç bir kedi. tırmaladı beni kolumdan, yüzüme kadar çizikler, ama zamanım bol benim, onun için başarısız geçtiler. gecenin sabahında, miyavlar duymak istemiyorum. belki ince bir güzellik tınısı, hafif bir güney esintisi ve onun nazları. kıvrılsa hayatın eğriliğinde, yalnız benimle doğrulsa..?

bunu gördüysen ara beni